Pazartesi, Ocak 25, 2010

empatik çok eksantrik




“Olasılıksız”ın üzerinden koskoca bir sonbahar geçtikten sonra birkaç günde “Empati”yi okudum. Okudum demek sanırım kitapla girdiğim mücadeleyi tam olarak destekleyen bir fiil olmadı.. Mücadele ettim, savaştım sanırım Adam Fawer’ın kitabını okurken.

Açıklayayım…

Normal hissiyata sahip kitap okuyucuları genellikle kitap okurken eserin akışına göre zihinlerinde yazarın bahsettiği yerlerde bulurlar kendilerini. Yani klavyeden kağıda dökülmüş olan şifreler gözyoluyla beyne ulaşır ve orada görüntü kasası açılıp göz kapaklarının iç kısmından projeksiyon cihazında okuyucu kendine oynatır senaryoyu ve de izler.
Romanlar bu şekilde yaşanır zannımca.

Zekice kurgulanmış bir konu, daha önce pek denenmemiş bir tarz ve sıra dışı insanlar. Başroldeki insanların isimlerini kafamda toparlamak bile yordu beni. 600 küsür sayfayı bir çırpıda okudum fakat özetini hadi bir çıkar derseniz 10 sayfa yazarmıyım; sanmıyorum. Ucuz espriler üreten bir stand-up showundan sonra akılda ne kalıyorsa, bu kitapdan sonra da o tat kaldı beynimde.

Hala ısrarla okumak isteyen biri fikrimi sorarsa eğer, yalnız çıkılan bir tatilde havuz başında yada deniz kenarında okumak için ideal bir kitap derim.

Aman “adam” duymasın….

Cumartesi, Ocak 16, 2010

..

Vatan, millet, sakarya, namus, ana, avrat bunlar bizim değerlerimiz. Yani biz Türk'lerin. Bizler bu değerlerimiz gibi bunlarla eşdeğer toprak için de ölürüz, savaşır sakınmayız bedenimizi. Küçük şeyler için kendi aramızda küskünlük yaşasak da mevzu vatan oldu mu kemikleşiriz adeta kenetleniriz topyekün.

Son zamanlarda sık sık proveke ediliyoruz. Aslında cumhriyetin ilanından beri varolan bu zihniyet son zamanlarda iyice tırmanışa geçti. Bizi savaşla yok edemeyeceğinin farkında olan dış mihraklar, bizi kendi içimizde kırdırmaya çalışarak belli bir zaman sonra kolay yoldan topraklarımızı ele geçirmeye çalışmaktalar. Dün sağ-sol, bugün türk-kürt, alevi-sünni yarın da kimbilir hangi mantıkla karşımıza farklı bir sonuçla gelinecek.

Bunlar hepimizin bildiği mevzular. Şer odağıda aşikar. Kara bulutlar hep aynı yerde imal edilip gönderiliyor bize.

Canımı sıkan yağan yağmur hep aynı dama yağıyor.Gariplerin damına.
Bu da sinir bozuyor.