Pazar, Şubat 28, 2010

Game over..


Geçtiğimiz Pazar gecesi konuğumuz liseden arkadaşım,eşi ve de 7 yaşındaki küçük oğlu özgür’dü.
Karnının tok olduğunu söyleyen ufaklık çok fazla yemek masasında durmak istemedi. İçeri odaya geçti ve bir süre sonra beni yanına çağırarak bilgisayarımı açmamı, oyun oynamak istediğini söyledi.

Bilgisayarı açınca iki saniyede sitesini bulup oyununa başladı ufaklık.

Bir özgüre baktım bir de oyuna ve çocukluk günlerim aklıma geldi onları izlerken. Ataricide bir iki jeton alacak parayı ancak harçlık olarak veren bizimkiler o iki jetonla 3-5 dakika ya oynanıp yada oynanamayacağını bilemezlerdi tabi.Bilseler daha fazla para verirlermiydi? Hiç sanmıyorum. Yani anlıyacağınız içim giderdi diğer arkadaşlarım gibi ama yapacak başka bir şey yoktu. Oynanan oyunlarda şimdikilerle asla kıyaslanamayacak kadar basit ve ucuz oyunlardı fakat dijital ekran şimdi nasıl çekiyorsa ocukları o zamanda öylesine çektiği muhakkak.

Tüm bunları kafamdan geçiriken özgür’e döndüm ve dedim ki, bir zamanlar paramız yoktu oyun oynamak için; şimdi ise para var ama heves geçti. Anlayamadı aslan parçası belki demek istediğimi ama cidden heves sıfır atık.
Etrafımızda hala bazı koca bebekler playstation diye kendilerini yırtıp ekran karşısında sabahlıyorlar, gol falan atmasınlar yeri göğü inletiyorlar. Bende ise iş işten geçmiş, öyle bir zevkten eser kalmamış. Game over yani.

Hiç yorum yok: