Pazar, Eylül 05, 2010

Lebiderya






Bu aralar mekanlarla ilgili çok fazla yazdığımın farkındayım fakat denk geldiğinden ben de bunları burda yazıyorum. Ortak zevklere sahip olduğum insanların yazdığım bu hoş mekanlara gitmesine vesile olmak da bana ayrıca keyif verecek.

Hoş mekan demişken “Lebiderya” yı yazmadan geçemeyeceğim.

Geçtiğimiz Pazar günü Eminönü’nden çiçek tohumu ve bayramda çocuklara hediye vermek için oyuncak alışverişi yaptıktan sonra Pera’ya dolaşmaya gittik. Hem yemek hem de dinlenmek için gözüm bir yerler ararken aklıma uzun zamandır gitmediğim Lebiderya geldi. Lebiderya Galatasaray’dan tünele doğru yürürken sol kolda, Richmond otelin terasında bulunan cafe & bar & restaurant.

Mekanın en büyük artısı eşsiz boğaz manzarasına sahip olması. Cihangir ve Tophane’nin üzerinden solda boğaz köprüsü, sağda tarihi yarımada ve gözlerinizde problem yoksa adalara kadar Marmara’yı seyretme imkanınız var. Ben orada oturup saatlerce manzarayı seyredip hayaller kurabilirim.

Personel hakkında bir şeyler söylemek gerekirse güleryüzlü, düzgün diksiyonlu, işini yapan genç arkadaşlar.

Gelelim yemeklere. Sıkı bir menüsü var. Aynı zamanda Bolu’lu aşçı Mehmet Usta var.
Son gittiğimde kendi zevkine göre karışık meze tabağı gönderdi bize. Ardından da marine bonfile salatası ve ızgara levrek. Sağolsun enfes hazırlamıştı . Nette mekanın sitesine girerseniz menünün devamını okuyup bakarsınız zevkinize göre.

Romantik yemekler, doğum günü ve teklifler için ideal mekan. Tavsiye ederim…

Hiç yorum yok: