Cuma, Ağustos 12, 2011

Sevgili küçük dostum Arda;

Ben sana evimizin yanında oyuncak fabrikası var derken, diğer yanda ise çikolatacılar var derken sanki gerçekmiş gibi o yalanı ben de yaşıyordum. Ben de hayallerimde küçücük çocuk olup senin yaşındayken tam anlayamadığım toz pembe dünyaya sayende küçük bir gezinti yaptım.
Sen beni bu yüzden samimi buldun ve bu yüzden sevdin.

O gece diğer küçük kızlar club’da dans ederken, pistin etrafındaki hiçbir baba onlarla teker teker dans edebilecek cesarette değildi. Ben onların karşılarına çıkıp bir balodaymışçasına onları önemseyip adeta bir kraliçe ile vals yapıyormuş gibi ayaklarını yerden kestim. İşte bu sebepten ertesi sabah beni kahvaltıda gördüklerinde belki de hayatlarının en samimi “günaydın”ıyla selamladılar, selamlandılar. Bu yüzden çok mutluyduk “dostum”. İşte bu en samimi, en iyimser detaylarla yanınızdaydım.

Tüm bunlara ek, bir kenara kaydetmeni istediğim birşey var. Üç yaşında da olsa , otuzbeş yaşında da olsa insanlar duymak istediği yalanlara yalan değil “vaat” derler. Pembe vaatler hep cebinde olsun, tüm yollar sana açık olsun sevgili dostum.

Hiç yorum yok: