Cuma, Şubat 23, 2007

"At sinekleri"


Bu hafta - yedi gün içerisinde üç tane takma gözlü adam gördüm. Birde dvd'de seyrettiğim eski bir filmdeki takma gözlü adamı sayarsam dört oluyor. Neden bilmiyorum ama garip birşeyler olacak bu sıralar diye düşündüm. Tetikteyim ama hala bir şey olmadı :)
Enteresan bir görüntü aslında gözlerden birinin ifadesiz durması. Biraz dikkatli bakınca hangi gözün gerçek olduğunu karıştırıyor insan ve dahada dikkatli bakmak istiyorsun, bu seferde karşınızdaki insanı rahatsız edeceğini düşünerek ben napıyorum yada banane diyip kafanı çeviriyorsun...

Sabahları şirketin servisine doğru yürürken çevredeki liselere dağılmak üzere, üzerime gelen onlarca lise öğrencisiyle karşılaşıyorum her sabah. Bir iki derken iyice dikkatimi çeker oldular çocuklar kılık kıyafetleriyle kısaca imajlarıyla diyim. Lacivert ceket, mavi gömlek ve gri pantalon kombinasyonuna neler eklenmemişki. Gömlek içlerinde rengarenk gömlekler, ayaklarda oldukça zevkle tercih edilmiş spor ayakkabılar, saçlar tarif edemeyeceğim kadar yaratıcı şekillerle bezenmiş ve jöleyle beslenmiş şekilde okullarına yürüyor genç liseliler.
Sanki italya'da bir caddede karşılaşdığım insanlar bunlar.
Kıskanmak demeyimde gıpta etmiyorum desem yalan söylerim.
Bizim zamanımızda şöyleydi geyiğine girmiycem çünkü bizim zamanımızda herşey yasaktı.

Aferin çocuklar aşın kendinizi, bildiğiniz yolda devam...

"At sinekleri"
Şu ambulansların arkasına arabaşarıyla takılan yedi aylık şöförleri, atın g.tünde uçuşan sineklere benzetiyorum. Acayip bir şekilde sinirlerimi bozuyorlar ve ne yazıkki eldende birşey gelmiyor onları ambulansların arkasından ayırmak adına. Nefret bir durum. Aslında ben bi kaç proje düşündüm ama olurmu bilmem. Örneğin ambulansın arkasından fırlatılıp öncama yapışacak mide bulandırıcı bişey olabilir. Dışkı, yumurta v.s.

Satırlarıma son verirken burda, arabamın üstüne adını altın harflerle kazıyan arkadaşıma teşekkür ediyorum. Sağol...

ilkers

Hiç yorum yok: