Pazartesi, Kasım 15, 2010

Kasım'dan...



Yurtdışında, özellikle Avrupa ülkelerinde gezerken isteseniz de istemeseniz de doğal olarak bir süreden sonra karnınız acıkıyor, bir yerlerde bir şeyler yiyip içmek zorunda hissediyorsunuz kendinizi (en azından ben bunu hissediyorum) .
Girdiğimiz mekanlar istinasız kesinlikle tarih kokuyor oluyor. Duvarlardaki çerçevelerde mekanın tarihçesi, oturduğumuz masada daha önce oturmuş tarihe geçmiş önemli insanların hayatı ve resimleri gene aynı duvarda asılı olur. Tarih kitaplarında, sanat tarihi kitaplarında ve felsefe kitaplarında olduğu kadar bizim çağdaş yaşantımıza da yön vermiş isimlerle aynı masada oturuyor olmak çizgi film tadında hoşluk katar o anıma. “Hoşluk” dedim ama doğru kelimeyi yazdığımdan emin değilim. Adını koyamadığım bir keyif diyelim.

İstanbul’umuz jeopolitik pozisyonundan dolayı ne yazık ki tarihte Avrupa kentleri kadar şanslı olamamış. Ne mimari, ne sanat, ne edebiyat, herhangi bir görsellik “halkın günlük kullanacağı tarzda” günümüze kadar gelmemiş. Amatörce ifademle “Pera” dışında cafe restaurant oluşumuna müsait mekan da yok diye düşünüyorum. Pera’da bulunan restaurantların da tarihi yok.

Gelelim konuya…

Geçtiğimiz haftalardan birinde eski Doğuş’lular bir Cuma gecesi toplandı. Bende gittim. Mekan, Fenerbahçe Spor Kulübü tesisleri, Todori Restaurant, Kalamış'ta.
Todori’nin mimarisi çok hoşuma gitmese de duvarlarda sanatçı fotoğrafları görünce ilgimi çekti. En yakınımda rahmetli sanaatkar Selahattin Pınar’ın portresi vardı.Okudum, fotoğrafını çektim. Avrupa’da gördüğüm yerler geldi aklıma hoşuma gitti.

Masada karşımda oturan yaşayan tarih, değerli büyüğüm Bahattin Bursalı gördüklerimle ilgilendiğimi görünce anlatmaya başladı. 50 sene evvel burada yazarlar, şairler ve bestekarlar toplanıp meşk ederler, yazarlar romanlarını yazarlar ve halkla sosyalleşirlermiş. Bahattin Bey 1918 doğumlu Osmanlı Bankası’nın ilk müdürlerinden. Sağ olsun beni aydınlattı fakat yemeğin hemen ertesinde netten yaptığım araştırmada mekanla ilgili bir tarihçe, bilgi, bir anı bulamadım. Sinir bozucu ama bulamadım.
3-5 Sene önce açılan hanzo çiğköfteciler bile web’lerine tarihçe koyuyorken Cumhuriyet’in aşağı yukarı ilk yıllarında önemli misafiler ağırlamış Todori Restaurant’ın bu eksikliği yakışmadı.

Hiç yorum yok: