Çarşamba, Kasım 03, 2010

CADILAR BAYRAMI HAKKINDA



Yapıcı olmayan eleştirilerden kaçmaya çalıştım hep, tahammül ettiğimde hiç söylenemez. Gereksiz muhalifliğe de karşıyım fakat bazı garip kutlamaları ve adetleri yadırgadığım kesinlikle söylenebilir.

Örneğin;

Birkaç haftadır yaklaşan cadılar bayramı dolayısıyla basında, özellikle dış basında kim nerde olacak ? Ne giyecek ? Kimle gelecek ? Gibi çeşit çeşit haberler çıktı.Bahis konusu bayram geldi geçti ve hemen ertesinde Amerika’da boy gösteren, tüm dünyaya yarı açık vücutlarıyla mâl olmuş insanları “bayramsal görüntüleri” gazetelerde ve televizyonlarda görüldü.

Böylesi bir güne yurdum insanı da duyarsız kalamazdı, kalmadı da. Bu tip faaliyetlerin ve eğlence dünyamızın başkenti İstanbul’umun bazı gözde gece mekanları da anlamlı güne özel partiler düzenlediler. Güzide İstanbul’umun güzide ve “elit” tabakası da gazetelerin magazin ilavelerinin ikinci sayfasında geceye ait merak edilen-edilmeyen tüm ayrıntılarla yazıldılar, çekilen fotoğraflarıyla da halkımızın önüne koyuldular. Köşe yazarlarının da iştirak ettiği bu partilerden izlenimleri okuduk.

Blog piyasasında takip ettiğim isimler sayesinde yönlendiğim bloglarda gördüm ki “cadılar bayramı” halk tarafından da evlere sokulur olmuş, makyajlı-boyalı, kıyafetli partiler şeklinde kutlanır olmuş. Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla da oldukça profesyonel düzenlenmişti.

Neyse..

Eğlence olsun, farklı bir şeyler yapalım, bunları yaparken de biraz da ilgi çekelim zihniyetiyle yapıldığını düşündüğüm (tüm iyi niyetimle) kutlanan bayramın kökenini biraz araştırayım dedim.

4000 yıl kadar önce avrupa’da ortaya çıkan ve orta çağ’da Romalılar tarafından yok edilen Kelt uygarlığına aibir günmüş Hallowen. İlk kutlayanların ise Kelt rahipleri oldğu söyleniyor.

Wikipedia’da tarihçesi aşağıda yazdığım gibi geçiyor.
Cadılar Bayramının kökeni aslen Samhain olarak bilinen kadim Kelt Festivalidir.[kaynak belirtilmeli] Samhain Festivali hasat mevsiminin bitişini kutlamak için gerçekleştirilir. Geleneksel olarak,festival kadim Paganlar tarafından kış için malzemelerin ve malların hazırlanması için kullanılırdı. Eski Gaeller şimdi Cadılar Bayramı olarak bilinen 31 Ekim'in yaşayanlar ve ölüler dünyası arasında bir bağ yarattığına inanırlardı. Ölüler kötü niyetli ve tehlikeli kabul edilir, yaşanılan sorunlardan hastalıklardan ve kötü hasattan onlar sorumlu tutulurdu. Festivalde ateşler yakılır, genellikle kış için öldürülen hayvanların kemikleri bu ateşlerde yakılırdı. Raufun ruhları taklit edebilmek için maskeler ve kostümler giyilirdi.
Zamanla Hristiyanlığa adapte edilmiş, Azizler Günü'nün arifesi olarak kabul edilmiş, Pagan kökleri unutturulmaya çalışılmıştır

Türk insanına dayatma bir bayram olarak empoze edilmeye çalışıldığını düşündüğüm “Cadılar Bayramı”yla Türk insanının bu bayrama iştirak etmesi için ben tarihsel bir bağlantı kuramadım. Yararlanabileceğim, aydınlanabileceğim bir kaynak vardı da ben mi bulamadım onu da bilmiyorum..!

Sonuç…

-Ben bu dayatma günün kutlanmasını çok saçma buluyorum.
-Para kazanmak suretiyle mekanlarında kutlama düzenleyen kapitalist zihniyeti, bir ülkenin maneviyatıyla ilgili tahribat yaptığı için kınıyorum. Medyada şişirenleride tabi.
-Evlerinde eğlence düzenleyen arkadaşlarım neden böylesi bir kutlama yapmaya ihtiyaç duymuş çok merak ediyorum…

Hiç yorum yok: