Pazartesi, Kasım 29, 2010

Avrupa Birliği bizden uzak ol.



Artık Başbakan'ın yada kabineden birilerinin hatta ve hatta ana muhalefetten birilerinin çıkıp; yeter artık kardeşim, istenmediğimiz yere biz hiç girmeyiz "Avrupa Birliğiniz" yerin dibine girsin demelerini istiyorum.

Wikileaks'de ortaya çıkan dökümanlarda tuz biber oldu. Bariz dönen dolaplar, adaylık entrikaları, şunu da kabul edersen şeker veririm, bunu da yersen parka götürürüm. E yeter. Neyin yalaklığındayız hala.
Zannımca bu hiç giremeyeceğimiz "garip" kulübün niyetinin Başbakan ve ekibi de farkında ama biz taş koymadık bu işe, elimizden gelen herşeyi yaptık demek için kapıda oyalanıp küçültüyorlar bizi diye düşünüyorum.

Avrupa Birliğine karşı olmam herhangi bir etki altında kalmadan, işlenmeden lise yıllarına dayanır diye hatırlıyorum. Görüşlerimde birşey değişmedi. Aksine avrupa ülkelerinin durumunu yakından gördükçe, oradaki arkadaşlarımdan bilgi aldıkça, bu kendini "üstün ırk" zanneden insanların durumları kötüleştikçe herzamanki gibi "yalnız" bir ülke olmak hoşuma bile gidiyor.

Umarım kısa zamanda ayılırız. Ve bu çirkin rüyayı noktalarız.

Hiç yorum yok: